Trabzon’un Sürmene ilçesinde, uzun tarihi geçmişe sahip ve üretildiği ilçeden adını alarak, dünyaca ün kazanan ‘Sürmene bıçağı‘, Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenmiştir.
Sürmene Bıçağının Tarihi:
Sürmene’de bıçakçılığın tarihi gelişimi eski olup, yaklaşık 150 yıldan beri bu üretim sürdürülmektedir. 1872 Trabzon Vilayeti Salnamesinde demirciliğin ve silah üretiminin önemli olduğu, burada imal edilen tüfek ve tabancaların İstanbul’a, Anadolu’ya ve Rumeli’ye gönderildiği ifade edilmektedir. Yine 1904 Trabzon Vilayeti Salnamesinde de Sürmene’de silah üretimi ve demircilikle ilgili bilgiler ve açıklamalar yer almaktadır. Bıçak imalatının nasıl başladığı tam olarak bilinmemektedir, fakat silahla birlikte bir aksesuar olarak yapıldığı düşünülmektedir.
Sürmene’de, 1952’ye kadar bıçak üretimi çok önemliyken; aynı yıl Sürmene bıçağının ateşli silahlar sınıfına dahil edilerek yasaklanmasıyla, üretim faaliyeti zayıflamış ve durma noktasına gelmiştir. Öyle ki, 1952 öncesinde yaklaşık 50 ev tipi atölyede bıçak üretimi yapılırken, yasak nedeniyle bu faaliyetle uğraşan ustaların çoğu İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi şehirlere göç etmek zorunda kalmıştır.
Gerçekten de örneğin 1990’da bu üretimi sürdüren usta sayısı 10’un altına inmiştir. Fakat son 5-6 yılda halk eğitim merkezlerinin düzenlediği kurslarla sayı biraz artmıştır. Sürmene’de bu araştırmanın yapıldığı 2011’de en genci 27, en yaşlısı 80 yaşında 15 bıçak ustasının bulunduğu tespit edilmiştir.
Yerinde yapılan mülakat sonuçlarına göre geleneksel yöntemlerle imalat yapan 15 küçük işletme ve modern üretim yapan iki büyük işletme bulunmaktadır.
Sürmene Bıçağının Geleneksel Üretimi:
Usta iş gücüne bağlı olarak yapılan üretim faaliyeti olup, evlerin eklentilerinde ya da yakınında bulunan imalathanelerde sürdürülmektedir (Fotoğraf 1.). Soğuksu Mahallesi üretiminin merkezi durumundadır. Kayalı ve Orta Mahalle diğer üretim yapılan yerlerdir. Babadan oğula öğrenilen bu sanat eski dönemlerde aile bireyleriyle birlikte yapılırken, sonradan sadece tek kişinin sürdürdüğü bir uğraş haline gelmiştir. Bu üretimin özelliği, bıçak imalatının bütün aşamalarının elle, usta işçiliği bağlı olarak yapılmasıdır.

Fotoğraf 1. Meskene bitişik, geleneksel Sürmene bıçağı imalatı yapılan bir atölye
Bıçak eskiden ray demirlerinden ve hurda demirden yapılırken, bugün şerit çelikten yapılmaktadır. Şerit çelik yurt dışından Almanya, Fransa, İsviçre gibi ülkelerden, ithalatçılar tarafından İstanbul’a getirilmekte; buradan da Sürmene’deki imalatçılara satılmaktadır. Diğer ham-madde kaynaklarından odun kömürü yakın çevreden temin edilmektedir. Bıçak sapı yapımında; hayvan boynuzu, hayvan kemiği, (ayak kemiği), plastik sap ve ahşap kullanılmaktadır. (Fotoğraf 2.)
Bunların önemli bir kısmı bölgeden sağlanmaktadır. Bıçak türüne göre şerit çelik kesilmekte; odun kömüründe, elle çalışan körükle ısıtılmakta, çekiçlerle dövülerek sertleştirilmektedir. (Fotoğraf 3.). Çeliğe balık yağıyla su verme işlemi yapılmakta bu şekilde bıçak kuvvetlendirilmektedir. Balık yağıyla su verme işlemi Sürmene’de bıçak imaline özgü bir uygulamadır.
Sonrasında bıçağa sap yapma işlemine başlanmaktadır. Bıçak sapı yapımında kullanılan ahşap fırınlanarak ham halde gelir. Usta bu kaba haldeki parçayı elle şekillendirir ve motiflendirerek bıçağa takar. Bıçak sapı yapmak, bıçak kadar zaman alan bir iştir. Kını da kızılağaçtan içi oyularak dışı keçi derisinden işlenerek yapılmaktadır. Sonrasında, ham halde yapılan ve sapı takılan bıçak taşlanma işlemine tabi tutulmakta, bu işlemden sonra parlatma ve bilmeyle bıçak imalatı sona ermektedir. Bu üretimin %80’i elle yapılırken taşlama işleminde makine kullanılmaktadır.

Fotoğraf 2. Bıçak sapı olarak hayvan kemiği ve boynuzları da kullanılmaktadır.
Küçük işletmelerde bir usta günde 4-5 bıçak ancak yapabilmektedir. Bunun sebebi bıçak, sapı, kını her türlü aksamının elle yapılmasındandır. Ustaların her biri bir bıçak türünü yapmada uzmanlaşmış olmasına rağmen siparişe göre farklı türdeki bıçakları da imal edebilmektedirler.
Küçük işletmelerde; ekmek bıçağı, meyve bıçağı, kasap bıçağı, gibi farklı boy ve ebatlarda bıçak türleri üretilmektedir (Fotoğraf 4.). Genellikle sipariş üzerine yapılan bıçaklar, Türkiye’nin farklı noktalarına gönderilmektedir. Bununla birlikte Sürmene’de bıçak pazarlaması yapan iş yerlerinde ve çevre ilçelerdeki pazarlarda bıçaklar satılmaktadır.
Ayrıca, ilçenin adıyla ünlü olan Sürmene çiftli kamasıdır. (Fotoğraf 5.). Bu kama eskiden silah ve aksesuar olarak belde taşınan bir bıçak olup, sivri ve özel bir imalattır. Yapılması diğer bıçaklara göre zor ve ustalık gerektiren Sürmene çiftli kaması,, ustaların en fazla özen gösterdiği ve becerilerini sergilediği bıçak çeşididir.

Fotoğraf 3. Geleneksel bıçak imalatında kullanılan çeliğin;
a) odun kömürü içinde ısıtılması,
b) kor haline getirilmesi,
c) örs üzerinde çekiçle dövülerek sertleştirilmesi,
d) bıçağın ham hali
Sürmene Bıçağının Modern Üretim:
Sürmene’de geleneksel olarak bıçak imalatı yapan iş yerleriyle birlikte modern tarzda üretim yapan büyük işletmelerde bulunmaktadır. Bunlardan Sürmene Bıçakçılık ve Tıbbi Aletler Sanayi (Sürbısa) 1996’da; Sürmene Dövme Bıçak Sanayi (Sürbısa) ise 2001’de kurulmuştur. Sürbısa Gürçay Deresi Vadisinde ilçenin 1,5 km kadar güneyinde, Sürmene–Köprübaşı yolu kenarında yaklaşık 1.000 m² açık ve 1.500 m² kapalı alanda kurulmuştur (Fotoğraf 6.). Sürbısa ise, Sürmene küçük sanayi sitesi içinde 4 dükkanın birleştirilmesiyle oluşturulan alanda kurulmuştur. İşletmelerin kurulduğu ilk yıllarda daha çok el emeğine bağlı olarak imalat gerçekleştirilirken, zamanla sermaye birikiminin artması, işletmelerden birinin Avrupa Birliği hibe fonlarından yararlanmasıyla teknolojik donanım geliştirilmiş ve modern tarzda üretim yapılmaya başlanmıştır.


Fotoğraf 4. El yapımı bazı Sürmene Bıçağı türleri

Fotoğraf 5. Sürmene çiftli kaması ve kını: Ustanın becerisini sergilediği özel bir imalattır.

Fotoğraf 6. Sürmene bıçaklarını modern yöntemlerle üreten Sürbısa tesisinden bir görünüş.